Beyin öyle bir güçtür ki..
Kafadan geçen her düşüncenin bir talep olduğuna inanıyorum...
İyi şey ister güzel şeyler düşünürseniz cevabı aynen öyle gelir ,
Ama hep korku ve kuşkuyla yaşarsanız aynen bunları da çağırırsınız.
Trafik kazasından korkan insanlar hep kazaya uğrarlar. Eğer siz korkuyla yola çıkar ve hep bunu beyninizde kurgulayıp etrafa
negatif enerji yayarsanız mutlaka şoföre kaza yaptırırsınız ama
arabayı siz kullanıyorsanız ve böyle korkularınız varsa eğer
sakın araba kullanmayın..
Çocuğuna aşırı korumalı ana ve babalarının çocuklarına hep
bir şeyler olur , yani biri bir taş atsa bile gelir sizin çocuğunuzun kafasını bulur o zaman siz şunu düşünürsünüz "onu kollayıp
korumasam hep başına olumsuz şeyler geliyor.
Neden acaba ?
Bu tıpkı (yumurtamı tavuktan çıkar,yoksa tavuk mu)'yu andırmıyor mu?
Öyle mutsuz bir toplum olduk ki birbirimize günaydın diyemiyoruz,
bir araya geldiğimizde hep olumsuz olaylar konuşuyoruz, biri bize nasılsın dese iyiyim demeye korkar olduk, işler nasıl deseler, derhal şikayet etmeye ve her şeyin kötü ve daha da kötüye gittiğini söylüyoruz, hastalıklarımızdan ve ölümlerden bahsediyoruz yani dostlarla da sohbetin güzelliği , keyfi kalmadı.
Hep para olmadığından yakınıyoruz sanki bunu soran bizden para isteyecekmiş gibi. Aynen devam edin, neyi YOK diyorsanız, onu
YOK etmeye devam edin, sürekli şikayet edip etrafa olumsuz ve
zavallı görünerek her şeyin bereketini kaçırın, ayrıcada bu kadar mızırdanma sonunda dostlarınızı da kaçırdığınızı fark edeceksiniz.
Sürekli param yok diyen insanlar paralarının bereketini öyle
kaçırırlar ki bir gün gelir birde bakarlar gerçekten paraları bitmiş
ama bu bitiş ani çıkan hesapta olmayan mecburi harcamalarda olabilir, sağlığa harcanması gereken miktarlar da olabilir.
Hep hastayım diyen insanlar mutlaka hasta olurlar beyin
şartlanmaya görsün hangi hastalıktan korkup, çağırıyorsanız size
onu getirir.
Allah zaten verilen nimetlere şükretmesini bilmeyen kullarından bu nimetleri bir müddet sonra almaya başlar.Çevrenize bakın örneklerini çok göreceksiniz.Gelin bundan sonra Nasılsın diyenlere ÇOK İYİYİM ÇOK ŞÜKÜR demekle işe başlayın.
Öyle bir toplum olduk ki karşımızdakini yargılamaktan sevmeye
zaman bulamıyoruz.
Oysa her yaşta sevgiye ihtiyacımız var.Sevgi sunulmazsa sevgi değildir.Neyi severseniz sevin ama içinizde yoğun sevgi duyguları olsun.Birisine sevginizi söylediğinizde hareketlerle bunu pekiştirdiğinizde ona öyle güzel bir enerji yollarsınız ki, onun mutluluğunun enerji şeklinde size geri dönüşünden aldığınız
pozitifi başka hiçbir şeyde bulamazsınız.
Yeni bebeği olmuş bir anne eğer sıkıntıları varsa veya olumsuz bir kişiliğe sahipse lütfen en olumlu olduğunda bebeğini kucağına alıp
onu çıplak tenine değdirsin.Eğer bebeklerinizin huzurlu ve sağlıklı
bir bebek olmasını istiyorsanız onu sakin kavgasız gürültüsüz ve
pozitif bir ortamda büyütmeye çalışın, Kızgınken, sinirliyken
kucağınıza almamaya çalışın ve ona sınırsız sevginizi gösterin.
Öpün koklayın ve bilin ki bu günler çok çabuk geçecek ve bilin ki
çok çabuk büyüyorlar.Bazı anne ve babalar çocuklarını çok sevdikleri halde bunu ifade edemez ve gösteremezler.
Neden ? Ne zaman göstereceksiniz?
Tanrı'nın verdiği bu armağana sevgiyi en güzel şekilde göstermemiz
bir şükür ve teşekkür değil mi ?
Beyin öyle bir güçtür ki ,insan beyin gücünü kullanarak isterse
kendini felç de edebilir, öldürebilir de, kanserini de yenebilir.
Yeter ki beynini şartlandırabilsin.Beynimizde yaklaşık 13 milyar civarında sinir hücresi vardır. Her bir hücre yaklaşık 7.3 kilo voltluk enerji açığa çıkarır.Pratikte mümkün değil ama teorikte beyindeki
tüm sinir hücrelerinin aynı anda enerjilerini saldığını varsayalım, yaklaşık 350 milyon kilo voltluk bir enerji açığa çıkar ki bu da büyük
bir metropolün tüm elektrik ihtiyacını karşılayacak güce sahiptir.
Size tıp kitaplarına girmiş bir olayı anlatmak istiyorum,
"Et taşımaya yarayan soğutuculu bir tren, temizlenmek için bir istasyonda duruyor..İşçiler vagonları temizlemeye başlıyorlar,
işçinin biri bir vagonu temizlerken diğer işçi o vagonu boş sanıp
kapısını dışardan kilitliyor..Biraz sonra tren hareket ediyor, ve bir
durak sonra et almak üzere bir istasyonda duruyor.Kapalı kalan
işçinin vagon kapısı açıldığında işçinin donarak öldüğü görülüyor.
Fakat bir bakıyorlar ki, vagonun ısısı normal ısıda yani dondurucuya geçirilmemiş.Ama kapalı kalan işçi bunu bilmediği, donarak öleceğini sandığı için beyin aynen donmanın şartlarını hazırlayarak,
donmanın tüm belirtilerek göstererek vücudunu buna uyduruyor.". .
Yani beyninizi olumlu şeylere kanalize edin .Bazı insanlar vardır, hep konuşurken daha yaşasam 1-2 sene daha yaşarım diye konuşup
sık sık bunu tekrar ederler ve kendilerine adeta bir ölüm zamanı belirlerler.
Ben bu laftan çok korkarım ,eğer bunu inanarak söylerlerse
beyinlerini öyle bir şartlarlar ki , öyle bir kurgularlar ki gerçekten dedikleri zamanda ölürler.
Bu yüzden kaç yaşında olursanız olun hep bir hedefiniz ve hayalleriniz olsun ki uzun yaşayabilesiniz.İnsan hayal ettiği müddetçe yaşarmış.
Ne doğru bir laf değil mi?
Dün bitti. Dünün tekrarı yok aynı rüyalar gibi.
Yarın, hiç bilmiyoruz, iyi şeylerde olabilir kötü de .
Ama şu anımı biliyorum,ayağım kırık bu yazıyı yazıyorum ama eşim yanımda çocuklarım sağ ve ben bu yüzden dünyanın en mutlu insanıyım ve yarınımı da bilmediğim için bu anımı en iyi, en keyifli ve
en pozitif şekilde değerlendiririm.
Bilmediğim bir geleceği düşünerek de bu anımı zehir edemem.
Siz de böyle yapın ve hayatınızı birbirine karıştırmamak kaydıyla
3'e bölün.Dün, bugün,yarın diye...
Biz ani stresleri çok severiz.Çünkü ani streste vücutta Adrenokortikotrop hormon (ACTH) artar ve hafıza,algılama,
enerji süper olur.Yani bu hormon strese karşı vücudun bir sigortasıdır.
Ama siz bu stresi kısır döngüye çevirirseniz yani sürekli beyninizde
kurarsanız, hep bunu düşünürseniz, gelen olumlu şeylerin hepsi geri gider.
Yani unutkanlıklar, enerji kayıpları, isteksizlikler, migren, mide-bağırsak
şikayetleri, uykusuzluklar, beyin tümörler, tansiyon iniş-çıkışları, vücudun muhtelif yerlerinde uyuşmalar, mutsuzluk, hatta depresyon ,kalple ilgili şikayetler ve kansere zemin hazırlamış olursunuz.
Bunları kendinize niye reva göreceksiniz ki ?
Akıllı, kontrollü ve olumlu olmak yeterli..
Eğer büyük bir strese girdiyseniz kendinize hobiler bulun, yani
kafanızı dağıtın.Başka işlere kanalize olun ki stres yaratan faktörün etkisi az alsın veya sevdiğiniz, sizi mutlu eden şeylerle uğraşın.
Bunları da yapamıyorsanız dua edin, duaların insanlarda yarattıkları mistik etki onların pozitiflenmesini sağlar.Ben evde sokakta bile hep iyilik diler ve hayır için dua ederim...
Saygılarımla,
Prof. Yıldız Batırbaygil
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Bayilik Sözleşme Örneği BAYİLİK SÖZLEŞMESİ Madde 1- Taraflar; Bir yanda …… …….. (bundan sonra ŞİRKET olarak anılacaktır) il...
-
Bugün, ülkemizde ve dünyada vuku bulan olaylar ile ekonomik-sosyal-kültürel-politik değişimleri anlayabilmemiz için; 1970’li yıllarda ort...
-
(............................) GÜVENLİK HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ ANA SÖZLEŞMESİ MADDE 1- KURULUŞ : Aşağıda, ad, soyad, ik...
Krediye ihtiyacın var mı?
YanıtlaSilflora lehtarları her bireye ve şirketlere yıllık% 3 faiz oranı ile kredi verirler. Daha fazla bilgi için İletişim E-postası: (floralenders001@gmail.com) başkalarına şirket hakkında bilgi vermeme yardım edin
Borçlarınızı ödemek için acilen bir krediye mi ihtiyacınız var veya İşinizi Geliştirmek için bir krediye mi ihtiyacınız var? Bankalar ve diğer finansal kuruluşlar tarafından reddedildi? Daha fazla arama çünkü tüm finansal problemlerinizi geçmişte bırakmaya çalışıyoruz. 1 ila 30 yıllık bir geri ödeme süresi için% 2 oranında 5.000 ila 20.000.000.00 arasında borç veriyoruz. Bu aracı, size güvenilir ve faydalı bir yardım sağladığımızı ve kredi vermeye istekli olduğumuzu bildirmek için kullanmak istiyorum. Öyleyse bugün e-posta yoluyla bize ulaşın: haleyturnerloans@gmail.com. ADI: ÜLKE: TELEFON NUMARASI: KREDİ MİKTARI: KREDİ SÜRE: Teşekkürler Bayan Haley
YanıtlaSil