24 Aralık 2012 Pazartesi

Bu ay otomobil almanın dayanılmaz cazibesi


Bu ay otomobil almanın dayanılmaz cazibesi
CAZİBE, vergi avantajından kaynaklanıyor.
Aralık ayı sonuna kadar otomobil veya cip almanın, önemli bir “vergi avantajı” var.

Silindir hacmi 2.000 cm’ü aşan otomobil ve ciplerde, bu avantaj daha fazla...
AVANTAJ NE?
Otomobil ya da cip alanlar, fatura bedelinin yarıdan fazlasını, bir defada defterlerine masraf yazabiliyorlar.

Örneğin bu gün “sıfır kilometre” otomobil ya da cip alan bir doktor, avukat, mimar, noter aldığı aracın fatura bedelinin üçte ikisini, defterine anında masraf yazıp, gelirinden düşecek.

Olay bu meslek grubu ile sınırlı değil. Aynı avantaj mobilyacı, yedek parçacı, konfeksiyoncu, inşaatçı gibi ticari kazanç elde edenler için de söz konusu.

Kuşkusuz limited ya da anonim şirket adına alınan otomobil ve cip için de..

Hemen belirtelim bu avantajdan yılın ilk günlerinde, yıl içinde ya da yılın son gününde lüks araç alanlar da yararlanıyor. Ancak yılsonunda, büyük bir gider kalemi olması nedeniyle, şu anda avantaj daha fazla... İkinci el araç alana ise vergi avantajı yok.
100 OTOMOBİLE, 171 VERGİYE
Türkiye’de satılan otomobil ve ciplerin, vergisi tabloda gösterilmiştir.

Motor silindir hacmi 2.000 cm3’ün üzerinde olan otomobil ve ciple ilgili bir örnek verelim;

- FABRİKA ÇIKIŞ FİYATI : 100 bin TL

- VERGİLER : 171,4 bin TL

- Özel Tüketim Vergisi (100 x % 130 = 130)

- Katma Değer Vergisi (100 x % 18 = 18)

- ÖTV’nin KDV’si (130 x % 18 = 23,4)

- TOPLAM : 271,4 bin TL
Görüldüğü gibi, değeri 100 bin TL olan bir otomobil ve cipten, 171,4 bin TL vergi alınıyor.
Başka bir anlatımla, otomobil veya cip için ödenen 271,4 bin TL’nin, 171,4 bin TL’si yani yüzde 63’ü vergi oluyor.
Vergilerin toplamı; 1.600-2.000 cm3 arasında yüzde 112,40 (yani otomobil satış fiyatının yüzde 53’ü), 1.600 cm3’e kadar olan otomobillerde de yüzde 65,2 (yani otomobil satış fiyatının yüzde 39’u) oluyor.
DEVLETTEN VE ŞİRKETTEN
Görüldüğü gibi, silindir hacmi 2.000 cm3’ün üzerinde otomobil ve cip alanlar, ödedikleri yüzde 171,4 ÖTV ve KDV’nin tamamını, defterlerine gider yazabiliyorlar (Yasal dayanağı için Bkz. KDV Kanunu Md.30/b ve 23 seri No.lu KDV Genel Tebliği (I) bölüm ve VUK.Md.270/2).

Ayrıca, aynı otomobil veya cip için yıl sonunda kıst amortisman yoluyla ilave bir gider yazma imkanı da oluyor (VUK Md.320/2). Bunların yanı sıra; bakım, onarım giderleri ile şoför ücreti de şirketten ödenip, masraf yazılabiliyor.

Özetle, otomobille ilgili giderler ve ödemeler, Devletten ve şirketten karşılanmış oluyor.
DİĞER ARAÇLAR
2.000 cm3’ün altında silindir hacmine sahip otomobil ve ciplerin alımında da yukarıdaki avantajdan yararlanılıyor.
Ancak tabloda da görüldüğü gibi, silindir hacmi küçük olan araçların ÖTV oranı düşük olduğu için, gider yazılabilecek tutar da buna göre oluyor.

20 Aralık 2012 Perşembe

Herşey Para Değil Kendine İnan ve Güven


İş adamının işleri bozulmuştu. Ne yaptıysa olmuyordu. Bir zamanlar çok başarılı bir insan olmasına rağmen şimdi büyük olan sadece borçlarıydı. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. Nefes almak için parka gitti. Bir banka oturdu, başını ellerinin arasına aldı ve bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı.
...
Tam bu sırada birden, önünde yaşlı bir adam durdu. 'Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden bir şey olduğu belli ; Benimle Paylaşmak ister misin?' diye sordu yaşlı adam. İşadamının yakınmalarını dinledikten sonra da, 'Sana yardım edebilirim' dedi. Çek defterini çıkardı. İşadamının adını sordu ve ona bir çek yazdı. Çeki ona verirken de şöyle dedi: 'Bu para senin. Bir yıl sonra seninle burada buluştuğumuzda bana olan borcunu ödersin. Hadi al' dedi. Ve yaşlı adam geldiği gibi hızla gözden kayboldu.
 
İşadamı elindeki çeke baktı. Çekte 500 bin dolar yazıyordu ve imza ise John Rockefeller' e aitti,yani o gün için dünyanın en zengin adamına. 'Tüm borçlarımı hemen ödeyebilirim' diye düşündü. John Rockefeller' e ait bu çekle her şeyi çözebilirdi. Ama çeki bozdurmaktan vazgeçti. Bu değerli çeki kasasına koydu. Onun kasasında olduğunu bilmenin güveniyle yepyeni bir iyimserlikle işine tekrar dört elle sarıldı. Büyük küçük demeden tüm işleri değerlendirmeye başladı. Ödeme planlarını yeniden yapılandırdı. İyi yapılan işler yeni işleri doğurdu. Birkaç ay sonra tekrar işlerini yoluna koyabilmişti.
 
Takip eden aylarda ise borçlarından tümüyle kurtulup hatta para kazanmaya başlamıştı. Tüm bir yıl boyunca çalıştı durdu. Tam bir yıl sonra, elinde bozulmamış çek ile parka gitti. Kararlaştırılmış saatin gelmesini bekledi. Tam zamanında yaşlı adamın hızla ona doğru geldiğini gördü. Tam ona çekini geri verip başarı öyküsünü paylaşacakken bir hemşire koşarak geldi ve adamı yakaladı. Hemşire 'Onu bulduğuma çok sevindim, umarım sizi rahatsız etmemiştir' dedi. 'Çünkü bu bey sürekli olarak huzur evinden kaçıp, bu parka geliyor. Herkese kendisinin John Rockfeller olduğunu söylüyor' diye ekledi.Hemşire adamın koluna girip onunla birlikte uzaklaştı.
 
İşadamı şaşkın bir şekilde öylece durdu kaldı. Sanki donmuştu. Tüm yıl boyunca arkasında yarım milyon dolar olduğuna inanarak işler almış, yapmış ve satmıştı. Birden, hayatının akışının değiştiren şeyin para olmadığını fark etti. Hayatını değiştirenin yeniden kendinde bulduğu kendine güven ve inançtı.

Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kendi kalbimizde ve kafamızda olanlardır. Başka yerde aramaya gerek yok.

OKUDUYSANve BEĞENDİYSEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞIRMISIN?

En kaliteli paylaşımlar burada: www.facebook.com/1HayatGuzeldir
İş adamının işleri bozulmuştu. Ne yaptıysa olmuyordu. Bir zamanlar çok başarılı bir insan olmasına rağmen şimdi büyük olan sadece borçlarıydı. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. Nefes almak için parka gitti. Bir banka oturdu, başını ellerinin arasına aldı ve bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı.
...
Tam bu sırada birden, önünde yaşlı bir adam durdu. 'Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden bir şey olduğu belli ; Benimle Paylaşmak ister misin?' diye sordu yaşlı adam. İşadamının yakınmalarını dinledikten sonra da, 'Sana yardım edebilirim' dedi. Çek defterini çıkardı. İşadamının adını sordu ve ona bir çek yazdı. Çeki ona verirken de şöyle dedi: 'Bu para senin. Bir yıl sonra seninle burada buluştuğumuzda bana olan borcunu ödersin. Hadi al' dedi. Ve yaşlı adam geldiği gibi hızla gözden kayboldu.

İşadamı elindeki çeke baktı. Çekte 500 bin dolar yazıyordu ve imza ise John Rockefeller' e aitti,yani o gün için dünyanın en zengin adamına. 'Tüm borçlarımı hemen ödeyebilirim' diye düşündü. John Rockefeller' e ait bu çekle her şeyi çözebilirdi. Ama çeki bozdurmaktan vazgeçti. Bu değerli çeki kasasına koydu. Onun kasasında olduğunu bilmenin güveniyle yepyeni bir iyimserlikle işine tekrar dört elle sarıldı. Büyük küçük demeden tüm işleri değerlendirmeye başladı. Ödeme planlarını yeniden yapılandırdı. İyi yapılan işler yeni işleri doğurdu. Birkaç ay sonra tekrar işlerini yoluna koyabilmişti.

Takip eden aylarda ise borçlarından tümüyle kurtulup hatta para kazanmaya başlamıştı. Tüm bir yıl boyunca çalıştı durdu. Tam bir yıl sonra, elinde bozulmamış çek ile parka gitti. Kararlaştırılmış saatin gelmesini bekledi. Tam zamanında yaşlı adamın hızla ona doğru geldiğini gördü. Tam ona çekini geri verip başarı öyküsünü paylaşacakken bir hemşire koşarak geldi ve adamı yakaladı. Hemşire 'Onu bulduğuma çok sevindim, umarım sizi rahatsız etmemiştir' dedi. 'Çünkü bu bey sürekli olarak huzur evinden kaçıp, bu parka geliyor. Herkese kendisinin John Rockfeller olduğunu söylüyor' diye ekledi.Hemşire adamın koluna girip onunla birlikte uzaklaştı.

İşadamı şaşkın bir şekilde öylece durdu kaldı. Sanki donmuştu. Tüm yıl boyunca arkasında yarım milyon dolar olduğuna inanarak işler almış, yapmış ve satmıştı. Birden, hayatının akışının değiştiren şeyin para olmadığını fark etti. Hayatını değiştirenin yeniden kendinde bulduğu kendine güven ve inançtı.

Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kendi kalbimizde ve kafamızda olanlardır. Başka yerde aramaya gerek yok.

9 Aralık 2012 Pazar

17 milyon çanak anten gidiyor yerine ‘800 dev kule’ dikilece


17 milyon çanak anten gidiyor yerine ‘800 dev kule’ dikilecek

11.08.2012 02:30

Yurtdışında onlarca ülkenin kullanmaya başladığı karasal dijital yayın sistemine geçişte 800 kule kurulması planlanıyor. İşin maliyeti 400 milyon TL'yi bulacak. Hedef yayın kalitesini yukarı çekmek

Türkiye'deki bütün televizyonların verici istasyonlarını birleştirmek ve analog yayından dijital yayına geçişi sağlamak amacıyla kurulan Anten A.Ş. önümüzdeki yılın sonuna kadar 800 kule dikmeye hazırlanıyor. Bu işin bütçesi 400 milyon TL'yi bulacak. Bu yatırımın ardından sayısı 17 milyonu bulan çanak anten çöpe gidecek, şehirlerdeki görüntü kirliğinin önüne geçilecek. Yeni sistemle birlikte yayınların çok daha kaliteli izlenmesinin önü açılacak. Başta TRT, Kanal D, Show TV, ATV, NTV olmak üzere 16 yayıncılık şirketi ile Radyo televizyon Üst Kurulu (RTÜK) bünyesinde kurulan Anten A.Ş. firması öncelikle büyük şehirlerde kule dikecek. İkinci etapta ise kulelerin daha düşük nüfus yoğunluğu olan bölgelerde kurulması gündeme gelecek.

Türkiye'nin nüfusu en yoğun şehri İstanbul'da başta Çamlıca, Büyükçekmece, Kavacık ve Sultanbeyli olmak üzere birçok farklı bölgeye yayın kuleleri kurulacak. Kulelerin  yapımı için ihaleye çıkılacak. Estetik açıdan şehrin dokusuna ve bölgeye uyum için kentin simgesi olabilecek tasarımlara öncelik verilecek.

1.5 milyar $’lık pazar
1.3 milyonu aşkın kablo TV ve 3.5 milyon uydu platform abonesi bulunan Türkiye'de dijital TV pazar büyüklüğü 1.5 milyar TL olarak tahmin ediliyor.

2014’te dijital karasal yayına geçileceğini bildiren MOBİLSAD, 23'ü ulusal 450 televizyon ile 1.100 radyonun frekansa sahip olacağını bildirdi. Konuyla ilgili RTÜK ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun birlikte çalıştığı ifade edilen açıklamada, frekans planlamasının yapıldığı, sıranın verici antenlerin kurulmasına geldiği hatırlatıldı.

Yeni kule sistemini cep telefonu operatörlerinin de kullanması mümkün olacak. Böylece kulelerin yeri belirlenirken baz istasyonlarıyla uyum içinde çalışma yapması adına da çalışma yapılacak. 2014'le birlikte RTÜK frekans tahsis işlemlerini de sonlandırmayı hedefliyor. Dijital karasal yayının cep telefonu ve tablet PC'lerden mobil TV kullanımını artıracağı böyleçi 100 milyon dolarlık yeni iş fırsatı doğacağı öngörülüyor.Tüm TV kanalları dijital yayında
Anten A.Ş.'nin (Anten İşletme ve Teknik Hizmetler) yapacağı yatırımla şimdiki anten ve kule sistemlerine göre oldukça yeni teknolojiyle donatılan kulelerden tüm televizyon yayınları alınabilecek. Yeni model televizyonların çoğunda bulunan teknoloji sayesinde bu yayınlara erişim sağlanacak. Bu özelliği bulunmayan eski televizyonlar ise takılacak bir parça ile uyumlu hale getirilebilecek. Bu sistem uluslararası alanda Digital Terrestrial Television (DTT) olarak tanımlanıyor. Yeni uygulamayla tek bir vericeden tek değil aynı anda dört yayın yapılmasının önü açılacak.
Dalga dalga yayılıyor!
Sağlığa verdiği zarar ve insanların psikolojisini bozduğu gerekçesiyle Türkiye'de son dönemde mahkemelerden 'baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılması' yönünde kararlar alınıyor. Sektör temsilcileri yaydığı radyoelektronik dalga yüzünden tepki çeken baz istasyonlarının ardından 2014'le birlikte yoğun manyetik dalga yayacak olan kulelere de aynı gerekçeyle itiraz gelmesinden endişe ediyor.

Vatandaşa HD sürprizi


Vatandaşa HD sürprizi


Yayıncılıkta yeni bir döneme girmeye hazırlanan Türkiye'de vatandaş artık HD yayın için ne alıcıya ne yayıncıya para ödeyecek. Yayınlar Edirne'den Kars'a herkese bedava olacak
Yayıncılıkta görüntü kirliliği yaratan bir devrin sonu geldi. Türkiye, sayısal karasal yayına geçişe hazırlanırken, bu geçişten en fazla vatandaş kârlı çıkacak. Televizyon izleyicileri artık basit bir alıcı aracılığıyla tüm kanalları Yüksek Çözünürlük (HD) kalitesinde izleyecek. Sayısal yayın için gerekli alıcılar vatandaşa özel promosyonlarla dağıtılacak. Böylece izleyiciler ne alıcıya ne de yayıncıya para ödemek zorunda kalmayacak. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yeni yayın için frekans planlaması çalışmalarını tamamlama aşamasına geldi. RTÜK, önümüzdeki dönemde tüm televizyon üreticilerine "Yeni yayına uygun televizyon üretin" demeye hazırlanıyor. Eski yöntem "set üstü anteni" tarihe kavuşturacak. Değişimle hiçbir anten veya dijital platforma abone olunmadan yüksek kalite (HD) yayın, ücretsiz izlenebilecek. 

KİMSEYE MALİYETİ OLMAYACAKSayısal yayına geçildikten sonra vatandaş abonelik ve alıcı ücreti ödemeyecek. 2013'ten itibaren satılacak tüm televizyonların HD yayına uygun olması zorunlu hale gelecek. RTÜK, bu tarihten önceki televizyonların gerek duyacağı vericiler için de yayıncılarla birlikte bir kampanya başlatacak. Buna göre verici şirketi gazeteler aracılığıyla promosyon olarak cihaz dağıtacak.

YENİ KANALLAR YOLDA
Teknik ve ekonomik kapasitesi yeterli olmadığından sadece uydudan yayın yapabilen kanallar da artık karasal yayına geçecek. Özellikle karasal yayında az sayıda olan haber kanallarını artıracak değişim, yenilerinin açılmasına da büyük imkân tanıyacak.

OTOBÜSTE YÜKSEK KALİTE
2014'tE hayata geçecek sayısal yayın, ücretsiz olmasının yanında hareketli ve kesintisiz sinyal alma özelliğine de sahip. Artık vatandaş Edirne'den Kars'a otobüs yolculuklarında kesintisiz ve yüksek kalitede televizyon izleyebilecek.

REKABETTE ZİRVE
Yüksek görüntü ve ses kalitesine sahip sayısal yayının ücretsiz olması, kablolu ve dijital platformların da fiyatının düşmesini sağlayacak.

LAPTOPTAN TV KEYFİSayısal karasal yayının bir diğer avantajı da dizüstü bilgisayarlardan TV izlenmesi olacak. Alıcısı olmayan dizüstü bilgisayarlara takılacak USB sayesine artık her yerden TV izlenebilecek.

TEK VERİCİDEN YAYINSayısal karasal yayın için kurulacak verici şirketine tüm yayıncılar ortak olacak. Yeni dönemde her kanal her şehre kendisi için verici dikemeyecek. Tek direkten tüm yayın sağlanacak, görüntü kirliliği engellenecek.

Dijital karasal yayın geliyor, 17 milyon anten çöpe gidecek












2014’te dijital karasal yayına geçilecek olan Türkiye’de frekans planlaması dahilinde belirli illerde toplam 400 milyon TL maliyetle 800 adet verici anten kurulacak. 450televizyon ve 1.100 civarında radyonun frekansa kavuşacağı yeni dönemde 17 milyon adet uydu anteni çöpe gidecek.
Televizyon ve radyolara frekans tahsisi amacı ile çıkarılan Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu'na göre  Türkiye 2015 yılı başında dijital karasal yayına geçmek zorunda. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), ve BTK’nın bu alanda yaptıkları çalışmalarda son aşamaya gelindi. 
2014’e kadar yapılacak çalışmalar ile birlikte 450 televizyon ve 36’sı ulusal olmak üzere toplam 1.090 radyonun frekans tahsisleri yapılacak. Frekans planlamasını yaptıran RTÜK ile aralarında Kanal D, Star TV, ATV,Kanal7, STV, FOX ve TV8’in de bulunduğu 16 yayıncı ortağın bulunduğu Anten A.Ş.’ye ortalama 400 milyon TL ye mal olacak 800 adet verici anten kurulacak.
Antenlerin satın alım ve kurulumunu sağlayacak olan Anten A.Ş., sistemin işletmesini de yürütecek. Dijital karasal yayıncılık ile birlikte Türkiye’deki 17 milyon adet uydu anteni de çatılardan kaldırılacak.
Süreci yakından takip ettiklerini belirten Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği  (MOBİLSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Kubilay Erdoğan, özellikle frekans tahsisi konusunda piyasada bir hareketlilik başladığını belirtti. 1994 yılında kurulan RTÜK’ün kuruluş amacının, yayıncılık yapan kuruluşların frekans planlamasını yapmak olduğuna dikkat çeken Kubilay Erdoğan, “Aradan geçen zaman içerisinde maalesef bu görevini yerine getirememiş, ancak çıkarılan kanun ile birlikte artık bu görevini yerine getirebilme imkanı bulacak’ dedi.
RTÜK ve BTK’nın bu konuda bir konsensus içerisinde çalıştığını hatırlatan Kubilay Erdoğan, “Geçen yıl frekans tahsisi planlama ihalesi yapıldı. RTÜK ilgili planlama için Fransız bir yazılım firması ile anlaştı ve bu firmaya dijital Frekans Planlaması’nı yaptırdı ve teslim aldı. Bu planlama doğrultusunda da Türkiye’nin tamamına 800 adet dijital karasal yayıncılık yapılmasına imkan sağlayacak verici anten kurulacak” dedi.
GSM şirketleri de kullanabilecek
Türkiye’de mevcut GSM şirketlerinin 60.000 adet baz istasyonu bulunduğunu ifade eden Kubilay Erdoğan, “Dijital karasal yayıncılık sürecinin tamamlanması için geriye iki adım kaldı. Bu adımlardan biri kurulacak olan 800 antenin satın alınması ve kurulması. Bu noktada iki alternatif karşımıza çıkıyor. Türkiye’deki mevcut baz istasyonlarına 800 verici monte edilebilir veya bu baz istasyonları kaldırılarak, yeni kurulacak 800 verici antenini GSM şirketlerinin de kullanması sağlanabilir. Şu sıralar RTÜK, BTK ve GSM şirketleri bu konular üzerinde görüşmelerini sürdürüyorlar” diye konuştu.
İkinci önemli konunun ise frekans tahsisi olduğunu söyleyen Kubilay Erdoğan, “Türkiye’de 23’ü ulusal toplam 450 civarında televizyonkanalı uydudan yayın yapıyor. Bunun yanı sıra 1.090 adet radyo bulunuyor. Bunların hepsine bir planlama dahilinde frekans tahsisi yapılması gerekiyor. RTÜK frekans tahsisi için ihaleye çıkacak. Öncelik alım hakkı mevcut yayıncı kuruluşlarda olacak. Belirli bir bedel ile planlanmış olan bütün frekansların tahsisi gerçekleştirilecek. Dolayısıyla bu frekans tahsisi ile birlikte televizyon ve radyolar resmi olan frekanslarından yayın yapmaya başlayacaklar” diye konuştu.
Antenler sökülecek, görüntü kirliliği bitecek
Dijital karasal yayına geçiş ile birlikte yayınları izleyebilmek için eski televizyon değiştirilecek veya sinyal alabilen ve set üstü kutu adı verilen bir aparat kullanılacağını açıklayan Kubilay Erdoğan, “Türkiye’de 17 milyon adet uydu anteni bulunuyor. Bu antenlerin hepsi bir takvim dahilinde kullanım dışı kalacak. Görüntü kirliliği de bu sayede ortadan kalkmış olacak. RTÜK, geçiş döneminde mevcut antenlerin sökülmesi için bir takvim belirleyecek ve o süre zarfında antenlerin çatılardan veya binalardan sökülmesi sağlanacak” dedi.
Frekans tahsisi ile birlikte tıpkı radyolarda olduğu gibi televizyonların da hiçbir bağlantı olmadan her yerde izlenebileceğini ifade eden Kubilay Erdoğan, “Dijital karasal yayın olduğu için hem görüntü kalitesi hem de ses kalitesi çok yüksek olacak. Bunun yanı sıratelevizyon ve radyolar yeni teknoloji ile birlikte tek frekanstan tüm ülkeye yayın yapma imkanı bulacak ve bölgesel yayıncılığa da kavuşmuş olacak. Yayıncılar kendilerini nerede, ne zaman ve kaç kişinin izledikleri bilgisine çok rahat ulaşabilecekler. Bu bilgi doğrultusunda da reklamları bölgesel olarak planlayabilecekler. Yeni dönem yayıncılığa ve iş dünyasına farklı bir anlayış getirirken, haberleşme, iletişim ve yayıncılık tek bir platform üzerinden yapılmasını sağlıyor” dedi.
Mobil pazara 100 milyon dolarlık katkı
Dijital karasal yayının mobil cihazların kullanımını da teşvik edeceğini bildiren Kubilay Erdoğan, “Şu anda GSM şebekesi üzerinden mobil cihazlarımızda TV izleyebiliyor, radyo dinleyebiliyoruz. Bu yeni teknoloji ile birlikte mobil cihazlar dijital karasal yayın şebekesinden bu hizmeti alacaklar” dedi.
Mobil kullanıcıların eğlence ve haberleşme hayatlarının farklılaşacağını söyleyen Kubilay Erdoğan, yeni teknolojinin sektöre 100 milyon dolarlık yeni iş fırsatları yaratacağını kaydetti.

3 Aralık 2012 Pazartesi

İşletme Defteri Tarih Oluyor

Ahmet GÜNDÜZ
Yeminli Mali Müşavir
Marka & Patent Vekili





İşletme Defteri Tarih Oluyor

Tarih: 03.12.2012
2012 YILINDA İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE DEFTER TUTAN MÜKELLEFLER (TACİR TANIMININA DAHİL OLANLAR)  2013 YILINDA BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMAK ZORUNDA KALACAKLAR.
6102 Sayılı Yeni TTK. 6335 Sayılı Değişikliklerle birlikte 01 TEMMUZ 2012 tarihinde yürürlülüğe girmiştir. 
Bu bağlamda,  2012 Yılında İşletme Defteri Esasına göre defter tutan Mükellefler TACİR olma şartlarını  taşıyorlar ise BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMAK ZORUNDA Kalacaklardır.
6102 Sayılı Yeni TTK.’nın 11.nci Maddesine göre Ticari İşletme Tanımı yapılmakta, bu tanıma göre,
Ticari İşletme :
1)Esnaf İşletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerini devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.
2)Ticari işletme ile Esnaf işletmesi arasındaki sınır, BAKANLAR KURULUNCA ÇIKARILACAK KARARNAMEDE gösterilir. “ der.
Son Belirleme RESMİ GAZETESİ için tıklayınız. http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2007/07/20070721.htm
Yine Yeni TTK.’nın 12.nci Maddesine göre,  
TACİR:
1)Bir ticari işletmeyi KISMEN DE olsa, KENDİ ADINA işleten kişiye tacir denir.
2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçları ile halka bildirmiş veyaişletmesini TİCARET SİCİLİNE TESCİL ETTİREREK durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa biletacir sayılır. Demektedir.
Ayrıca 21.07.2007 tarih, 26589 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de ESNAF, SANATKAR ve TACİR ve SANAYİCİ ayrımı belirlenmiş, Bu belirlemeye göre de
VUK 177.Maddesinde belirtilen Hadlerden, 1. ve 3.ncü Bendindeki konularda faaliyette bulunanlarda yarısını, 2.nci bendeki faaliyetlerde bulunanların bu tutarın tamamı dikkate alınarak, bu rakamları aşanlar TACİRDİR. Der. Bu açıklamaya göre ESNAF – TACİR olanlar aşağıdaki gibi hesaplanır.
VUK 177 Hadleri için Tıklayınız : http://www.gib.gov.tr/index.php?id=1028
1nci Bende Yazılı Yıllık Sınır;
VUK 177.Maddesi Hadleri                           Esnaf, Sanatkar                      Tacir Olanlar
1.nci Bentteki Sınırlar;
Alış Tutarı : 140.000 TL,                                    0- 70.000 TL                 70.001 TL Sonrası
Satış Tutarı 190.000 TL                                    0-95.000 TL                   95,000 TL Sonrası
2.nci Bentteki Sınırlar ;
Gayri Safi Hasılatı: 77.000 TL                             0-77,000 TL                  77.001 TL Sonrası
3.ncü Bentteki Tutarlar;
1+2 Beraber Yapanlar: 140.000 TL                     0-70.000 TL                  70,001 TL Sonrası

Bu kapsamda yukarıdaki tutarları dikkate alarak 6102 Sayılı Yeni TTK. Kapsamında 64.ncü Maddelerinde yazılı olan BİLANÇO ESASINA GÖRE tutulacak Defterler şunlardır;
a)       Yevmiye Defteri,
b)       Defteri Kebir,
c)       Envanter Defteri
Ayrıca 6102 Sayılı Kanunun Defteri Tutma ve Diğer Hükümlerine de uygulamak zorundadırlar.
Bu açıklamalar doğrultusunda, 2012 YILINDA İŞLETME DEFTERİ tutan Mükellefler 2013 Yılında tutacakları Defterler için TACİR OLMA Kriterlerini taşıyanlar 6102 Sayılı Kanunun TACİR ve DEFTER tutma hükümlerine uyması zorunludur. Aksi Taktirde BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER tutmadıkları için 4.000 TL İDARİ PARA CEZASINA çarptırılırlar ve Defter tutma hükümlerine uymadıkları için DEFTERLER hiç tutulmamış sayılarak DAVA ve VERGİ uygulamalarında DELİL OLMA ÖZELLİĞİNİ yitirir. Böylece haklı oldukları bir ALACAK VERECEK davasında da İSPAT vesilesi olmadığı için DAVAYI KAPBETMELERİNE SEBEP OLUR.
Bize göre, 2012 Yılında İŞLETME HESABINA göre DEFTER tutan Mükellefler yukarıdaki bahsettiğimiz TACİR OLMA Kriterlerini taşıyanlar CEZA ve YAPTIRIMLARA maruz kalmak istemiyorlar ise 2013 Yılı için TUTACAKLARI DEFTERLERİ BİLNAÇO ESASINA göre TASDİK ettirmeleri gerekmektedir.
TÜM MÜKELLEFLERE ve MESLEK Camiamıza DUYRULUR. 

 
21 Temmuz 2007 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 26589
BAKANLAR KURULU KARARI
             Karar Sayısı : 2007/12362
             Ekli “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun kararına dayanan Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 8/6/2007 tarihli ve 2051 sayılı yazısı üzerine, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1463 üncü maddesine göre,Bakanlar Kurulu’nca 18/6/2007 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Ahmet Necdet SEZER
ESNAF VE SANATKÂR İLE TACİR VE SANAYİCİNİN
AYRIMINA İLİŞKİN KARAR
             Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı
             MADDE 1 – (1) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 12 nci ve 17 nci maddelerinin uygulaması bakımından;
             a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,             
             Ancak, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılması,
             b) 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri,
             kararlaştırılmıştır.
             Yürürlükten kaldırılan mevzuat        
             MADDE 2 – (1) 25/1/1986 tarihli ve 86/10313 sayılı Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.
             Yürürlük 
             MADDE 3 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
             Yürütme
             MADDE 4 –(1) Bu Kararı Bakanlar Kurulu yürütür.


Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .)
 

SGK DİKKAT


SGK
İŞVERENLER HER BİR İŞÇİ İÇİN İŞYERİNDE ÖZLÜK DOSYASI BULUNDURMASI GEREKMEKTE AKSİ DURUMDA (CEZASI 1.227 TL ) ,BODROLARIN İMZALATILMASI ( CEZASI 487TL ).  VE MAAŞLARIN BANKADAN ÖDENMESİ ( 9 KİŞİ ÜSTÜ ÇALIŞAN FİRMALARDA ÖDENMEMESİ İÇİN HER İŞÇİ VE AY İÇİN AYRI AYRI 125 TL CEZA UYGULANIR ).
SSK SON ZAMANLARDA ÇALIŞANLARIN FİRMADA NE İŞ YAPTIĞINI VE MAAŞLARIN MESLEKLERE GÖRE AYNI OLARAK GÖSTERİLMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN MESLEK ADI GİRME ZORUNLULUĞU GETİRMİŞTİR. İŞVERENLERİN YANINDAKİ ELEMANLARIN MAAŞLARINI YÜKSELTMESİ UYGUN OLDUĞU DÜŞÜNÜLMEKTE OLUP MUHASEBE İLE GÖRÜŞÜLMESİ GEREKMEKTEDİR. SSK SON AYLARDA AYNI ZAMANDA DENETİMLERİNİ SIKLAŞTIRMIŞ VE SİGORTASIZ ELEMANLARI VE İŞYERİNDEKİ ÇALIŞANLARIN MAAŞLARINI TESPİT ETMEYE ÇALIŞMAKTADIR.
İŞVERENLERİN YANINDA ÇALIŞAN ELEMANLARININ HASTALIK HALİNDE HASTAHANELERİN VERMİŞ OLDUĞU RAPORU SGK SİSTEMİNE GİRME ZORUNLULUĞU OLDUĞUNDAN MUHASEBEYE AYNI GÜN BİLGİ VERMESİ GEREKMEKTE SİSTEME GİRİLMEYEN VEYA GEÇ GİRİLEN HER RAPOR İÇİN CEZA İLE KARŞI KARŞIYA KALINACAĞI İÇİN ÇALIŞANLARA BİLGİ VERİLMESİ ŞART OLMUŞTUR.  (CEZASI : 1.000 TL)
İŞKAZALARI OLMASI DURUMUNDA İLGİLİ TUTANAK VE HASTAHANE RAPORLARI İLE OLDUĞU GÜN VEYA ERTESİ GÜN SSK VE BÖLGE ÇALIŞMA MÜDÜRLÜĞÜNE BİLGİ VERİLEMSİ GEREKMEKTE, CEZA: 10.500 TL Uygulanabilir.
ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİNLERİNİ TAKİP ETMEK AMACI İLE HER İŞVEREN YILLIK İZİN DEFTERİ TUTMA ZORUNLULUĞU VAR OLUP İZİN PUSULARI HER YIL İMZALATILMIŞ OLMALIDIR. İmzalatılmamış evraklar için ceza ile karşı karşıya kalmanın yanında işçiye tekrar izin parası ödenir.
İŞÇİ ÖZLÜK DOSYASINDA BULUNMASI UYGUN OLAN BELGELER
İŞVEREN ÇALIŞTIRDIĞI HER İŞÇİ İÇİN BİR ÖZLÜK DOYASI DÜZENLER. İŞVEREN BU DOSYADA, İŞÇİNİN KİMLİK BİLGİLERİN YANINDA, BU KANUN VE DİĞER KANUNLAR UYARINCA DÜZENLEMEK ZORUNDA OLDUĞU HER TÜRLÜ BELGE VE KAYITLARI SAKLAMAK VE BUNLARI İSTENDİĞİ ZAMAN YETKİLİ MEMUR VE MERCİLERE GÖSTERMEK ZORUNDADIR. İŞÇİ ÖZLÜK DOSYALARININ DÜZENLENMEMESİ HALİNDE 2013 YILINDA 1.300TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMAKTADIR.
ÖZLÜK DOSYASINDA; HİZMET SÖZLEŞMESİ – SABIKA KAYDI – İKAMETGAH – KİMLİK FOTOKOPİSİ – SAĞLIK BELGESİ (SAĞLIK RAPORU )
İÇİNDE BULUNMASI GEREKEN EN ZORUNLU BELGELERDİR.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETMELİKLERİNE AYKIRI DAVRANMAK ( CEZASI 1.358TL )
SMMM/AMM
RECEP ÇİLTAŞ

  

          ÖNDER DENETİM SMMM LTD.ŞTİ.

                      RECEP ÇİLTAŞ
             SMMM ADAY MESLEK MENSUBU           Tel  : 0216 388 60 08  / Fax 0216 417 41 88

2 Aralık 2012 Pazar

Kentsel dönüşüm İzmir'den başlayacak

Kentsel dönüşüm İzmir'den başlayacak


İzmir'e gelen Binali Yıldırım ve Erdoğan Bayraktar, bu proje ile
İzmir halkının da desteğiyle gecekonduya karşı seferberlik başlatacağız.
Bu iş siyasi malzeme yapılmasın" dedi




ERTAN GÜRCANER/ONUR ÇAKIR/SİNAN DOĞAN

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İzmir ziyaretlerinin 2'nci gününde
kentsel dönüşümle ilgili yasanın önümüzdeki hafta Meclis'e geleceğini
belirterek, bu çerçevedeki ilk projenin İzmir'de hayata geçirileceğini
açıkladı. "Bu projeleri siyasete malzeme etmeyelim" diyen Yıldırım, "Bu
İzmir'in önemli bir şansıdır" diye konuştu. Bayraktar ise, "İzmir
halkının desteği ile gecekondu seferberliği başlatacağız. Kimsenin bu
işi provoke etmesine, açgözlere kanmayın. Öncelikle insanların dönüşümü
yapması için kira yardımından tutun diğer her türlü katkıyı vereceğiz"
dedi. İki bakan, helikopterle İzmir'i gezerek kentsel dönüşümün hayata
geçirileceği bölgeleri inceledi.

AYRIM YOK

Bakanlar, dün ilk olarak Ege Karadenizliler Federasyonu'nun
Yamanlar'daki Seyirtepe Tesisleri'nde düzenlediği kahvaltıya katıldı.
Kahvaltıda Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Karşıyaka Belediye
Başkanı Cevat Durak, Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak,
milletvekilleri ve çok sayıda davetli de yer aldı. Hayata geçirdikleri
55 kilometrelik çevre yolunun İzmir'de trafiğe büyük rahatlama
getirdiğini anlatan Yıldırım, "Ama yetmez. Bu Çevre Yolu'nun mutlaka
Kuzeye doğru gitmesi lazım. Nereye? Ta Çandarlı'ya, Edremit'e,
Çanakkale'ye ve oradan da Trakya'yla buluşması lazım. Şimdi devamını
yapıyoruz" dedi.
İzmirliye hizmette parti ayrımı yapmadıklarını, yerel yönetimlerle
işbirliği yaptıklarını vurgulayan Yıldırım, "Amacımız Türkiye'de kentsel
dönüşümün öncü projelerini İzmir'den başlatmak. Daha konforlu, daha
güzel mekanları İzmirlilerle buluşturmak" dedi. Bu doğrultuda Bakan
Bayraktar'ın kentsel dönüşüm projelerini İzmir'den başlatacağını ifade
eden Yıldırım, "Bunun çalışmaları da tamamlamış durumda. İlgili yasa
önümüzdeki hafta Genel Kurul'da. Yasanın çıkmasıyla birlikte
uygulamasına yönelik ilk projeyi İzmir'den başlatacağız" dedi.
"Yalnız, sizlerden önemli bir istirhamım var" diyen Yıldırım, "Bu
projeleri aman siyasete malzeme yapmayalım. Bu İzmir'in önemli bir
şansıdır. Kentsel dönüşüm, şehir yenileme projeleri lüks değildir,
ihtiyaçtır. Buranın deprem bölgesi olduğunu asla unutmayalım. Yaşanacak
güzel mekanlar, emniyetli binalar için neslimizin geleceği için, onlara
daha güzel bir İzmir bırakmak için bu projelere herkesin siyaset dışı
bakmasını ve destek vermesini özellikle bekliyorum" diye konuştu.
İstanbul-İzmir Otoyol inşaatına da başladıklarını ifade eden Yıldırım,
2016'da İzmir'i hızlı trenle Ankara'ya bağlayacaklarını söyledi.
İzmir'in marka şehir olduğunu, fakat hak ettiği yerde olmadığını
belirten Bakan Bayraktar ise, "Tüm İzmirlilerle ve seçilmiş olanlarla
birlikte hakettiğini yapacağız. İzmir'in şehircilik bakımından verdiği
fotoğraf iyi değil. Bunda hepimizin günahı var. Son 10 senede olmadı. Bu
çarpık, çirkin, mühendislik hizmeti almayan, bu yapılaşma 40-50 sene
geriye giden bir olgu. İnşallah mecliste olan kanun çıkmasından sonra da
İzmir'de Valilikle, yerel yöneticilerle birlikte biz afet dönüşümünü,
kentsel dönüşümü dalga dalga başaracağız. Öncelikle insanların dönüşümü
yapması için kira yardımından tutun diğer her türlü katkıyı vereceğiz"
diye konuştu. Konuşmaların ardından Bayraktar'ın babasının memleketten
arkadaşı olduğu öğrenilen Dursun Durmuş, Bayraktar'a babasının
fotoğrafını hediye etti. Bayraktar, fotoğrafı hediye eden Durmuş'a elini
öperek teşekkür etti.
Daha sonra her iki bakan Kocaoğlu ile birlikte İZBAN'a alınan 40 adetlik
tren setinin sözleşme imza törenine geçti. Törene Başkan Kocaoğlu, TCDD
Genel Müdürü Süleyman Karaman, Güney Kore Ankara Büyükelçisi Sankyu Lee
ve Hyundai Rotem CEO'su Min-Ho Lee de katıldı. Hyundai Rotem, İZBAN'ın
10 Ekim 2011'de gerçekleştirdiği tren seti alım ihalesini 179 milyon
998 bin 812 dolarlık teklifle kazanmıştı. Hyundai'nin CEO'su Lee ile
teslimat konusunda pazarlık yapan Yıldırım sözleşmede 20 ay olan ilk
parti 3 set tesliminin 6 sete çıkarılmasını talep etti.

550 BİN YOLCU

Sefer sayısının mutlaka artırılması, sefer aralıklarının 6 dakikaya
düşürülmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, bunun için yeni tren
setlerine ihtiyaç duyulduğunu ve hattı ortak kullanan Demiryolları'nın
şehirler arası tren seferleri ile İZBAN'ın da entegrasyonunun
gerektiğini vurguladı. Yıldırım, "Bu iki şeyi yaptığımız zaman günde 550
bin yolcuya rahatlıkla erişebiliriz. Bunun birinci adımı için
gerekenleri bugün yapıyoruz. Gerek bilet gerek tarife entegrasyonuna bir
an önce geçilirse hat daha verimli hale gelecek. Seferleri 12'den 6
dakikaya düşürdüğümüzde özellikle sabah akşam yoğun saatlerde taşınan
yolcu sayısı kısa vadede iki katına çıkmış olur" dedi.

'4 DAKİKA' TALEBİ

Kocaoğlu da, geçen hafta ilk defa günlük 160 binin üzerine çıkarak
kapasite rekoru kırıldığını hatırlatarak "150 yıl önce yapılan bu hattı
işletmek büyük bir sıçramadır ama daha yapılacak çok iş vardır. Bunun
yanında Devlet Demir Yolları'nın mutlaka 12 dakikadan daha aşağı, 6
dakikada, gerekiyorsa 4 dakikada bir trenlerin çalışabileceği bir
sistemi oturtması gerekmektedir" dedi. Kocaoğlu; "30 Mart saat 11.00'de
Evka-3 ve Bornova istasyonlarımızı açıyoruz. Önümüzdeki ay Hatay ve
İzmirspor, Ağustos, Eylül gibi de Göztepe, Güzelyalı ve Fahrettin Altay
güzergahını devreye sokacağız" dedi.

Bayraktar: Aç gözlere kanmayın

Bakanlar Bayraktar ve Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu ve İTO Başkanı Ekrem Demirtaş'la birlikte Çiğli'den havalanan
helikopterle şehir turu attı. Bakanlar daha sonra İnciraltı'ndaki
Turkuaz City'de 170 çevreci çöp aracının 170 belediyeye teslim törenine
katıldı. Turu değerlendiren Bayraktar, "Türkiye'de kentsel dönüşüm
açısından afet riski taşıyan binaların bertaraf edilmesi bakamından en
öncelikli bölgemiz İzmir'dir" dedi. Helikopterle İzmir'deki 25 bölgeyi
incelediklerini kaydeden Bayraktar, "En önemli bakanlıklarımız bu işin
altına elini koydu, biz de başımızı koyduk. Büyükşehir Başkanlığı ile
dönüşüme süratle başlıyoruz" dedi.
İzmir'de insan odaklı, özel sektör ağırlıklı bir kentsel dönüşüm
başlatacaklarını belirten Bayraktar, "Depreme dayanıksız binaları nerede
var havadan baktık. Analizini yaptık. İzmir halkının desteği ile
gecekondu seferberliği başlatacağız. Özel sektör, sivil toplum
kuruluşları, üniversitelerle, Mimarlar ve Mühendisler Odaları birlikte
herkesi kucaklayacağız. Kimsenin bu işi provoke etmesine, açgözlere
kanmayın" dedi.

"İnciraltı'nda denize girilecek"

Bakan Bayraktar, "3 bin belediyemizin yüzde 90'ında katı atık tesisini,
çöp bertaraf tesisleri kuruyoruz. Atık su tesislerini de bitirmek
üzeriyiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ile konuştuk. İzmir'de
atık su tesislerini tamamlayacağız. İnciraltı Plajı'nda İzmirlilire
denize girecek. Onu da yapacağız. Önümüzdeki aylarda 300'e yakın çevreci
araç vereceğiz. İzmir'e söz veriyorum. İzmir'e şimdiye kadar 8 tane
araç verdik. İzmir'e öncelik verip daha fazla araç vereceğiz. Çöpümüzü
evimizde ayrıştırarak alma konusunda çalışma yapıyoruz" dedi.

NERELERDE YAPILACAK
Çiğli: Küçük Çiğli, Köyiçi, Şirintepe, Güzeltepe, Maltepe toplam (242 hektar)
Karşıyaka: Cumhuriyet ve İnönü Mah. (12 hektar), Örnekköy ve İmbatlı
Mah. (115 hektar), Şemikler, Yalı, Fikri Altay, Demirköprü '79 hektar),
Zübeyde Hamın Mah. (129 Hektar)
Bayraklı: Onur Mah. (59 hektar), Postacılar, Soğukkuyu, Organeral Nafiz
Gürman, Emek, Gümüşpala Mah. (38 hektar), Refik Şevket İnce, Muhittin
Erener, Cengiz Han, Alparslan, Çay, Osmangazi, Tepekule, Fuat Edip
Baskil Mah. (338 hektar), Adalet Mah. (4 hektar)
Bornova: Çınar, Yıldırım Beyazıt, Rafet Paşa, Barbaros, Yeşilova,
Gaziosmanpaşa Mah.(364 hektar), Mevlana Mah (93 hektar), Doğanlar (85
hektar), Kemalpaşa ve Gürpınar Mah.(116 hektar), Tuna, Koşukavak,
Birlik, Zafer, Serintepe, Merkez ve Meriç mahalleleri (249 hektar)
Konak: Ege Mahallesi (5 hektar), Hilal ve Yenişehir Mah. (35 hektar),
Güney, Emir Sultan, Cengiz Topel, Zeytinlik, Huzur, Trakya, Murat,
Levent, Zeybek, Anadalu, Millet, Yavuz Selim, 26 Ağustos, Saygı, Atamer,
Ferahlı, Ulubatlı, Mehmet Akif, Çınar Tepe, Lale, Mehtap, İsmet Paşa
Mahalleleri (648 hektar), Karabağlar mah, Çaldıran, Çamlık, Dicle ve
Ufuk Mah. (56 hektar), Ballıkuyu, İmariye, Hasan Özdemir, 1.Kadriye,
Aziziye, Çimentepe, Akarcalı, Yeşildere, 19 Mayıs, Doğatepe, Selçuk,
2.Kadriye ve Kosova Mah. (132 hektar)
Karabağlar: Ali Fuat Cebesoy, Vatan, Reis, Bahar, Çalıkuşu, General Asım
Gündüz, Gülyaka, Kazım Karabekir, Tahsin Yazıcı, Refet Bele, Bozyaka,
Cennetoğlu, Sarıyer, Uğur Mumcu, Sevgi, Karabağlar ve Esenlik Mah. (392
hektar), Barış, Günaltay, Selveli, Kibar, Devrim, Abdi İpekçi, İhsan
Alyanak, Aydın, Gaziemir Mah, Aktepe ve Emrez Mah. (558 hektar), Salih
Omurtak, Bahriye Üçok, Limontepe, Umut, Ali Fuat Erdem, Gazi, Yüzbaşı
Şerafettin ve Özgür Mah. (435 hektar), Aşık Veysel Mah. (92 hektar)
Buca: Fırat, Seyhan, Göksu, Yeşilbağlar, Çamlıpınar, Çamkule, Kozağaç, Yenigün, ******, Yıldız ve Kuruçeşme Mah. (864 hektar)
Narlıdere: ****** ve Çamtepe (67 hektar), Çatalkuyu ve Narlı Mah. (26 hektar)


"Bilişimde 97'lik genç"
Bakan Binali Yıldırım, Unicef tarafından düzenlenen, dünyanın en büyük
eğitim olimpiyatı olan "Word education games" (Dünya Eğitim Oyunları
)yarışmasında dünya 4. Olan Özel İzmir Ata Koleji'nin Kaya Termal
Otel'de düzenlenen ödül törenine katıldı. Yıldırım, "45 milyon üzerinde
vatandaşımız genç yaşlı demeden internete girebiliyor. E-devlet
uygulamalarında çok yoğun bir gelişme var. 65 yaşın üzerinde internete
giren 340 bin vatandaşımız var. E-devlet işlemi yapıyor. Bunlardan bir
tanesi de İzmirli ve 97 yaşında. Menemende yaşıyor. İzmir'in yüz akı.
Bilişimde 97'lik genç" dedi.

"İyi adam olmak yetmez"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, önceki gün AK Parti İzmir İl
Başkanlığı tarafından 11'inci kez düzenlenen Siyaset Akademisi'ne
katıldı. Bayraktar, "İzmir'de mutlaka birinci parti olmak zorundayız"
dedi. Bayraktar, "İzmir son 20 yılda hak ettiği hizmetleri alamadı. Son
derece üzgünüz. İzmir'de TOKİ olarak 13 bin konut yaptık. Son derece az.
Örnekköy'de, Kadifekale'de kentsel dönüşüm yaptık. İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı gerçekten iyi bir insan. Kendisini ile iş yaptık ancak
diğer zihniyet iş yapmaya engel. Buca Belediyesi TOKİ'ye ceza kesti. Onu
kaldırdık ve orayı hak sahiplerine verdik" dedi.

HİZMET EDİLMELİ
"İzmir'de mutlaka birinci olmak zorundayız" diyen Bakan Bayraktar,
"İzmir önünde büyük bir iş var. O da kentsel dönüşüm. Hangi belediye
olursa olsun, CHP'li ya da başka partili, kim çalışırsa, kim proje
getirirse onunla kentsel dönüşüm yapacağız. Esas medeniyet, tarih
burada. İzmir'i sadece tek başına düşünmemeliyiz. İzmir, Denizli,
Manisa, Balıksesir, Uşak'la bir bütün olara dünyaya mesaj verecek" dedi.
Yıldırım da, akademide 'kişisel gelişim' konulu ders verdi.
Bayraktar'ın, "Büyükşehir Belediye Başkanı iyi bir insan" dediğini
hatırlatan Yıldırım, "İyi adam olmak yetmez. İyi iş yapmak gerekir. İyi
adam olmak hepimizin vazifesi. İyi olmak zorundayız ama bu yetmez. Güzel
işler yapacağız. Bu şehri her gün biraz daha ileri götüreceğiz. İzmir
kafa yoruyor çözüm üretiyor İzmir kabına sığmıyor. İzmir yerel
yönetimlerden adil hizmet istiyor. Bir kişi Türkiye'nin neresinden
gelirsinden gelsin burada yaşamaya başladığı andan itibaren İzmirlilik
aidiyeti o kadar hızlı gelişiyor ki ben bunu İzmir'de gördüm. İzmir
insanı özgüveni çok yüksek. Müthiş bir özgüven var. Ne yaparsanız yapın,
ne kadar meşhur olursanız olun düşündüğünü evirip çevirmeden söylüyor.
Ama bir eksiklik var. İzmir insanı Türkiye'yi İzmir'den biraz farklı
düşünüyor.

GELİŞMEYİ ÖNLÜYOR
İzmir'de de 'biz Karşıyakalıyız, biz 35'iz' diyorlar. Bunlar bir noktaya
kadar iyi ama bir noktadan sonra gelişmeyi önlüyor. İzmir'i merak
etmeyin. Yerel yönetimlerin gözümüz üzerinde. Bahane üretmek yok, hizmet
üretmek var. İzmir çok zaman kaybetti. Yerel hizmetlerde İzmir'i
verdiği krediyi iyi kullanamadılar. Kullanamıyorlar. Hala şansları var.
Hizmet etsinler. Başka bir şey istemiyoruz. İzmirliye hizmet etsinler.
İzmirliye hizmet edeceklerse hayırlı iş yapacaklarsa başım gözüm
üzerine. Her türlü desteği vermeye hazırım" dedi. Kılıçdaroğlu'nun,
partililere, "Bırakın 35 projeyle uğraşmaya. Kendiniz proje üretin"
dediğini ifade eden Yıldırım, "İzmir projeleri siyaset üstü
projeleridir. Projeler EXPO 2020'yi de hazırlayan projelerdir. İzmir'e
hedef koyduk. 35 proje gerçekleşecek. 34 İstanbul 35 İzmir. Sıralama da
böyle olacak" diye konuştu.

_________________
Mevla Görelim Neyler
Neylerse Güzel Eyler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
huzeyfe
Süper Moderatör


Mesaj Sayısı: 1758
Rep Gücü: 3793
Rep Puanı: 23
Kayıt tarihi: 28/03/09

MesajKonu: Geri: Kentsel Dönüşüm Projeleri   Ptsi Mayıs 14, 2012 7:32 pm

Bornova:

Çınar,
Yıldırım Beyazıt,
Rafet Paşa,
Barbaros,
Yeşilova,
Gaziosmanpaşa Mah.(364 hektar),
Mevlana Mah (93 hektar),
Doğanlar (85
hektar),
Kemalpaşa ve Gürpınar Mah.(116 hektar),
Tuna,
Koşukavak,
Birlik,
Zafer,
Serintepe,
Merkez ve Meriç mahalleleri (249 hektar)

**************************
Bayraklı:


Onur Mah. (59 hektar),
Postacılar,
Soğukkuyu,
Organeral Nafiz
Gürman, Emek,
Gümüşpala Mah. (38 hektar),
Refik Şevket İnce,
Muhittin
Erener,
Cengiz Han,
Alparslan,
Çay,
Osmangazi,
Tepekule,
Fuat Edip
Baskil Mah. (338 hektar),
Adalet Mah. (4 hektar)

Prim günü 8 bine iniyor, emeklilik yaşı 65

Prim günü 8 bine iniyor, emeklilik yaşı 65

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
İşçileri sokağa döken sosyal güvenlik reformunda kritik viraj dönüldü. Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile emek platformu üyesi işçi sendikaları ve işveren sendikaları konfederasyonunun dün gerçekleştirdiği zirveden uzlaşma umudu çıktı. Teknik çalışmaların tamamlanmasından sonra, hafta başında nihai şekli açıklanacak olan pakette, şu düzenlemelerin yer alması bekleniyor:

* PRİM GÜN SAYISI: "Mezarda emeklilik" eleştirilerine hedef olan 9 bin prim gün şartının esnetilmesi ve 8 bine çekilmesi gündemde. Halen 7 bin olan prim gün sayısının yeni işe girecekler için 8 bin güne indirilmesi halinde bile kademeli geçiş uygulanacak. Geçiş sürecinde gün sayısı artışı da düşük tutulacak.

* EMEKLİLİK YAŞI: Bugün kadınlarda 58, erkeklerde 60 olan emeklilik yaşı, reformun ilk şeklindeki gibi 65'e yükseltilecek. Ancak 65 yaş uygulaması oldukça ileri bir tarihe ötelenecek. Böylece, 58-60 yaş barajı fiilen uzun süre devam edecek.

* AYLIK BAĞLAMA ORANI: Reform düzenlemesi ile düşürülen aylık bağlama oranına farklı bir kriter getiriliyor. İlke olarak sigortalılık süresinin uzatılması hedefleniyor. Böylece, sigortalı çalışma süresi fazla olan için aylık bağlama oranı kademeli olarak daha yüksek tutulacak. Emekliliğe hak kazanır kazanmaz dilekçe veren düşük oranlı aylık bağlama oranı ile aylık alırken, geç emekliliği tercih edene daha yüksek oranda emekli aylığı bağlanacak.

ÖN UZLAŞMA SİNYALİÇalışma Bakanı Çelik, görüşmeden sonra, "Bugün uzlaşılan, yani hepimizin müspet gördüğü, 'bu uygundur' dediğimiz maddeler var, 'bu maddeler üzerinde çalışılmalı' dediğimiz maddeler var. Teknik heyet nihai toplamayı yapacak ve pazartesi günü de o toparlama çerçevesinde görüşmeler yapacağız" dedi.

Krizle 6 milyar dolar evine döndü!

Krizle 6 milyar dolar evine döndü!

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Küresel mali sorunların üzerine iç siyasi risklerin eklendiği son dönemde BDDK'nın tespitlerine göre yabancı yatırımcı 6 milyar doları Türkiye'den çıkardı.. 
 
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) küresel mali krizin derinleştiği bir ortamda ülke içi siyasi risklerin artmasını da dikkate alarak finansal sektör için bir dizi önlemi uygulamaya koyuyor. Bankaların sermaye yeterlilik oranını doğrudan etkileyen sorunlu krediler, yabancı bankalara YTL kredi açılarak yapılan özel nitelikli döviz işlemleri, sermaye benzeri kredi paketleri yakın izlemeye alındı. Hafta başında yapılan bakanlar kurulu toplantısında Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'den çıkan yabancı sermaye tutarını 2 milyar dolar olarak verirken BDDK'nın tespitleri son dönemde evine dönen küresel yatırım tutarının 6 milyar doları bulduğu yönünde. BDDK uzmanlarının piyasa aktörler ile konuşarak derlediği, resmi verilerle test ettiği bir başka gelişme ise portföy değiştiren yabancıların Türk piyasasında durmadığı yönünde. Yetkililer, "Kısa süre öncesine kadar bonodan veya hisse senedinden çıkan yabancı yatırımcı parasını ülkede tutuyor, şartlara göre yeni pozisyon alıyordu. Bu kez farklı bir seyir söz konusu. Portföy değiştiren hesabını yapıyor ve sermayeyi kaynak ülkeye transfer ediyor" bilgisini verdiler.
 

2007'de alınan yapı ruhsatı azaldı, binaların değeri arttı

2007'de alınan yapı ruhsatı azaldı, binaların değeri arttı

TUİK'in Yapı İzinleri 2007 yılı sonuçlarına göre ruhsat verilen bina sayısı 1 yılda yüzde 7.3 geriledi. Binaların değerinde ise yüzde 9.8'lik artış yaşandı.. 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yapı İzinleri 2007 yılı 4'üncü dönem sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, 2007'nin oniki ayı boyunca bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümünde yüzde 1'lik bir artış gerçekleşti; ruhsat verilen bina sayısı ise yüzde 7.3 düşüş gözlendi. 2007'de binaların değerinde ise yüzde 9.8 artış yaşandı; daire sayısında yüzde 3.1 düşüş oldu. Konut oranı yüzde 8.7 geriledi Açıklanan verilere göre, 2006'nın oniki ayında yapı ruhsatına göre konut bina sayısı 99 bin 451 iken, 2007'de bu rakam yüzde 8.7 düşerek 90 bin 837 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, konut yüzölçümleri de yüzde 3.9 eksilerek, 2007 yılında 89 milyon 281 bin metrekare şeklinde hesaplandı.

Yapı kullanma izninde azalma
Öte yandan, 2007 yılında belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların yüzölçümünde bir önceki yıla göre yüzde 10.4 artış olmasına karşın, bina sayısında ise yüzde 7.5 düşüş görüldü. Aynı dönemde, yapı kullanma izin belgesi alan binaların değeri yüzde 20.9, daire sayısı da yüzde 10.1 arttı. 2006'nın ilk oniki ayında yapı kullanma izin belgesine göre 61 bin 860 olan konut bina sayısı 2007'nin aynı döneminde yüzde 8.8 düşerek 56 bin 410'a geriledi. Yapı kullanma izin belgesinde konut yüzölçümleri ise 2006'da 42 milyon 497 metrekare iken yüzde 10.3 artışla 46 bin 868 metrekare olarak hesaplandı.

İnşaat maliyetleri % 9.5 kabardı

Aynı çalışmanın sonuçları, Türkiye'deki inşaat maliyetlerinin 1 yıl içinde yüzde 9.5 arttığını da ortaya koydu. TÜİK'in verilerine göre, belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 'arsa payı hariç' inşaat metrekare maliyetleri 2007 yılının oniki ayında, bir önceki yılın oniki ayına göre yüzde 9,5 artarak 479,8 YTL'ye çıktı. 2006 yılında, arsa payı hariç inşaat metrekare maliyetleri 437,9 YTL olarak hesaplanmıştı. 

ECA doğduyu fabrikayı yıkacak 46 dönümü baştan yaratacak

ECA doğduyu fabrikayı yıkacak 46 dönümü baştan yaratacak

Dragos'taki dönüşüm alanında 46 dönüm üzerinde yönetim binası bulunan ECA da binayı boşaltıp projeye katılacak, yeni yapılar inşa etmek için düğmeye basacak.. 
 
Dragos'taki kentsel dönüşüm projesi, sanayicileri de biraraya getirdi. Bölgede fabrikası ya da yönetim binası bulunan şirketler ile şahıslar çalışmaları hızlandırmak ve itici güç olmak için bir dernek çatısı altında buluştu. İstanbul Maltepe Yalı Mahallesi Kentsel Yenileme Derneği'ni kuran 26 üye, Dragos'taki arsa sahiplerinin yüzde 85'ini temsil ediyor. Başkanlığını Elginkan Grubu'na bağlı Eke İnşaat şirketinin teknik müdürü Oktay Keten'in yaptığı derneğin amacı bu alanda imar hakkını bir an önce elde etmek. Dernek Başkanı Oktay Keten, derneğe üye olmayan arsa sahiplerinin de toplantıları kaçırmadığını belirterek, "Hepimiz işbirliği içindeyiz. Projeyi sıcak tutarak uygulamanın bir an önce başlamasını ve zaman kaybetmeden imar haklarını almak istiyoruz" diyor.

2 yıl sonra yıkılacak Elginkan Holding şirketlerinden ECA'nın kurulduğu yerin Maltepe olduğunu, bu durumun oradaki gayrimenkulleri daha anlamlı kıldığını ifade eden Keten, şöyle devam ediyor: "Fakat her şeyin bir sonu var. Şimdi daha güzel yapılar için çalışacağız. Yönetim binalarının bir kısmı Maltepe'de. 46 dönümlük bir alandan söz ediyoruz. En iyi arazi kullanım çalışmasını yapmak istiyoruz."

Şahıs arazileri 314 bin metrekare
Kamuya ait alanlarla 1 milyon metrekareye çıkan alanda şahıs ve şirketlere ait alanın 314 bin metrekare civarında olduğunu kaydeden Keten, tüm bölgenin yüzde 40'ının konutlara, yüzde 5'inin ofislere, yüzde 30'unun ticari mülklere ve geri kalan kısmının da alışveriş merkezleri ile kültür alanlarına ayrılacağını söylüyor. Keten, emsalin 1.5 olarak verilmesi durumunda toplam 500 bin metrekarelik bir inşaat alanından söz edileceğini belirtiyor. 

Dünyada 200 şirket sistemi pazarlıyor

Sanal GSM sistemi ilk olarak İngiliz Virgin Mobile tarafından kullanılmaya başlandı.

* Halen Kanada, Avustralya ve ABD'de faaliyeti bulunan Virgin Mobile'ın toplam 5 milyon sanal GSM abonesi bulunuyor.

* Dünyada toplam 200 şirket tarafından uygulanan sistem Avrupa'da da oldukça popüler.

* İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya, Danimarka, Finlandiya ve Hollanda'da sanal GSM operatörlüğü yoğun olarak kullanılıyor.

* Özellikle Almanya'da mobil operatör şirketi O2 ile kahve zinciri Tchibo'nun başlattığı sanal GSM operatörlüğü büyük ilgi gördü.

* Tchibo kendi mağazalarında satışa sunduğu bu hizmeti eğlence paketleriyle de destekleyerek bu alanda önemli bir başarı elde etti.

* Hollanda'da Hema, Albert Heinj ve İspanya'da Telecor da bu sistemi kullananlardan.

Projenin yüzde 40'ı konuta, yüzde 30'u ticaret alanına ayrıldı

 

 

 

Fikri Köse

 

 

Projenin yüzde 40'ı konuta, yüzde 30'u ticaret alanına ayrıldı

* Maltepe'de gerçekleştirilecek Dragos Sanayi Alanı Kentsel Dönüşüm Projesi'nde şahıs ve şirketlere ait arazilerin toplamı 314 bin metrekare. Bu alanlara kamuya ait yerler de eklendiğinde 1 milyon metrekareye ulaşılıyor.

* Emsal 1.5 olarak hesaplanıyor. Buna göre, yarışma alanı içerisinde 471 bin metrekarelik inşaat yapılabileceği, bu oranın 500 bin metrekareye kadar yaklaşabileceği tahmin ediliyor.

* Şu anda konutlar ve irili ufaklı yaklaşık 35 sanayi gayrimenkulü ile ticari binaların yer aldığı Dragos'ta projeye göre yüzde 40 konut, yüzde 5 ofis, yüzde 30 ticari mülk ve geri kalan kısımlara da alışveriş merkezi ile otel ve kültür merkezi yapılacak.

* 1 ay içinde düzenlenecek yarışmadan sonra 1 yıl içinde de imar haklarının alınması ve projedeki inşaatların başlaması bekleniyor.